
Testis Ağrısı
14 Eylül 2025
Sertleşme Problemlerinde Şok Dalga (ESWT) Tedavisi
3 Ekim 2025İçerik
- Cinsel İşlev Bozukluğu Nedir?
- Cinsel İşlev Bozukluklarının Sınıflandırılması
- Erkeklerde Sık Görülen Cinsel İşlev Bozuklukları
- Kadınlarda Sık Görülen Cinsel İşlev Bozuklukları
- Cinsel İşlev Bozukluklarının Nedenleri
- Tanı Yöntemleri
- Cinsel İşlev Bozukluğu Tedavisi
- Cinsel İşlev Bozukluğu İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Cinsel İşlev Bozukluğu Nedir?
Cinsel işlev bozukluğu, kişinin cinsel ilişki sırasında yeterli haz almasını, tatmin olmasını veya sağlıklı bir cinsel performans sergilemesini engelleyen her türlü sorun için kullanılan genel bir terimdir. Hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilen bu durum, fiziksel, psikolojik veya ilişki temelli faktörlerden kaynaklanabilir. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre cinsel sağlık, yalnızca hastalık veya bozukluğun olmaması değil, cinsel yaşamda bedensel, duygusal ve sosyal açıdan tam bir iyilik halidir. Bu nedenle cinsel işlev bozuklukları bireyin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.
Cinsel İşlev Bozukluklarının Sınıflandırılması
Cinsel işlev bozuklukları hem erkeklerde hem de kadınlarda farklı şekillerde sınıflandırılır. Aşağıdaki tablolar cinsel işlev bozukluklarının temel türlerini özetlemektedir:
Erkeklerde Cinsel İşlev Bozuklukları
Bozukluk Türü |
Açıklama |
Erektil Disfonksiyon |
Sertleşme sağlayamama veya sürdürememe durumu. |
Erken Boşalma |
Cinsel birleşmeden kısa süre sonra kontrolsüz boşalma. |
Geç Boşalma |
Boşalmanın gecikmesi veya olmaması. |
Cinsel İsteksizlik |
Cinsel aktiviteye karşı ilgisizlik. |
Peyronie Hastalığı |
Peniste eğrilik ve ağrıya neden olan sert plak oluşumu. |
Orgazm Bozuklukları |
Orgazma ulaşmada güçlük. |
Kadınlarda Cinsel İşlev Bozuklukları
Bozukluk Türü |
Açıklama |
Cinsel İsteksizlik |
Cinsel ilişkiye karşı ilgi ve arzu eksikliği. |
Uyarılma Bozukluğu |
Fiziksel uyarılma (lubrikasyon (kayganlaşma vb.) eksikliği. |
Orgazm Bozuklukları |
Orgazma ulaşmada zorluk veya orgazm olamama. |
Ağrılı Cinsel İlişki (Disparoni) |
Cinsel ilişki sırasında ağrı. |
Vajinismus |
Vajinal kasların istemsiz kasılması, cinsel ilişkiye engel olması. |
Erkeklerde Sık Görülen Cinsel İşlev Bozuklukları
1.Erektil Disfonksiyon (Sertleşme Sorunu):
Penisin cinsel ilişki için yeterli sertleşmeyi sağlayamaması veya sürdürememesi durumudur. Sertleşme bozukluğu veya ED, erkeklerin doktora başvurduğu en yaygın cinsel problemdir. ED, cinsel ilişki için yeterince sert bir ereksiyon sağlama veya sürdürme güçlüğü olarak tanımlanır. Zaman zaman bir erkeğin ereksiyonla ilgili sorunlar yaşaması nadir değildir. Ancak, ED'nin yavaş yavaş ortaya çıkması veya düzenli olarak cinsel ilişki sırasında yaşanması normal değildir ve tedavi edilmelidir.
2.Erken Boşalma:
Erkeklerde en sık görülen cinsel bozukluklardan biridir. Erken boşalma, cinsel birliktelik başladıktan sonra erkeğin boşalmayı geciktirememesi ve çok kısa sürede boşalması olarak tanımlanabilir. Buradaki süre göreceli bir kavram olduğu için tıbbi literatürde bu süre erkeğin penisinin kadının vajinasına girmesini takiben 1 dakikadan daha kısa sürede boşalma olarak tanımlanır Psikolojik faktörler, prostat hastalıkları ve hormonal nedenler etkili olabilir.
3.Geç Boşalma ve Orgazm Bozuklukları:
Bazı erkeklerde boşalma süresinin aşırı uzaması veya hiç boşalamama durumu görülebilir. Diğer cinsel işlev bozukuluklarına göre daha nadir görülmekle birlikte hormonal bozukluklar ve ilaç yan etkileri en sık sık nedenleri arasındadır.
Kadınlarda Sık Görülen Cinsel İşlev Bozuklukları
1.Cinsel İsteksizlik:
Kadınlarda cinsel isteğin azalması, libido düşüklüğü olarak da bilinir ve oldukça yaygın bir cinsel işlev bozukluğudur. Bu durum, hem fiziksel hem de psikolojik etkenlerden kaynaklanabilir.
- Hormonal Etkenler: Östrojen ve testosteron seviyelerindeki düşüşler, doğum sonrası dönem, emzirme ve özellikle menopoz süreci libidoda belirgin azalmaya neden olabilir.
- Psikolojik Etkenler: Depresyon, kaygı bozuklukları, geçmiş travmalar ve ilişki sorunları cinsel isteği doğrudan etkiler.
- İlaç Kullanımı: Antidepresanlar, antipsikotikler, kolesterol düşürücü ilaçlar ve doğum kontrol hapları libido üzerinde olumsuz etki yapabilir.
- Yaşlanma ve Yaşam Tarzı Faktörleri: İlerleyen yaşla birlikte hormonal denge değişiklikleri ve kronik hastalıklar istekte azalmaya yol açabilir. Tedavide öncelikle altta yatan nedenin tespiti önemlidir. Psikolojik destek, ilaç düzenlemeleri, yaşam tarzı değişiklikleri ve gerektiğinde hormon tedavileri ile başarılı sonuçlar alınabilir.
2.Cinsel uyarılma/İlgi Bozukluğu:
Bu bozukluk, cinsel ilişki sırasında fiziksel uyarılmanın yeterli olmaması ya da cinselliğe ilginin azalması ile karakterizedir. Kadın, cinsel birleşmeye istek duysa bile yeterli uyarılma sağlayamadığı için tatmin olamaz.
- Belirtiler: Vajinal ıslanmada yetersizlik, cinsel ilişki sırasında zorlanma veya ağrı hissi, cinsel doyum eksikliği.
- Hormonal ve Fiziksel Sebepler: Özellikle östrojen eksikliği, diyabet ve tiroit hastalıkları gibi kronik hastalıklar uyarılma güçlüğüne neden olabilir.
- Psikolojik Etkenler: Stres, depresyon, özgüven sorunları ve partnerle iletişim eksiklikleri sık görülen nedenler arasındadır.
- İlaçların Etkisi: Bazı tansiyon ilaçları, antidepresanlar ve doğum kontrol hapları bu tabloyu tetikleyebilir.
Tedavi sürecinde cinsel terapi, hormon tedavileri, vajinal nemlendirici ve kayganlaştırıcılar, pelvik taban egzersizleri ve gerektiğinde çift terapisi ile olumlu sonuçlar elde edilir.
3.Vajinismus:
Vajinismus, vajina çevresindeki kasların istemsiz kasılması sonucu cinsel ilişkiye girmenin ya da jinekolojik muayenenin imkânsız veya çok zor hale geldiği bir durumdur. Bu kasılmalar kadının kontrolü dışında gerçekleşir ve çoğunlukla psikolojik kökenlidir. Çocuklukta veya ergenlikte yaşanan olumsuz cinsel deneyimler, yanlış cinsel bilgiler, cinsel istismar öyküsü, katı dini veya kültürel baskılar, partnerle iletişim sorunları bu durumun oluşmasına zemin hazırlayabilir. Vajinismuslu kadınlar ilişki sırasında kasılma, korku, panik, hatta kaçma refleksi gösterebilir. Vajinal girişe dokunma bile ağrı ve korku hissi yaratabilir. Vajinismus tedavisinde genellikle psikoseksüel terapi, cinsel terapi, bilişsel davranışçı terapi, pelvik taban egzersizleri ve vajinal dilatatör uygulamaları kullanılır. Tedavi başarı oranı oldukça yüksektir ve kadınların cinsel yaşam kalitesini ciddi ölçüde artırır.
4.Disparoni (Ağrılı İlişki):
Disparoni, cinsel ilişki sırasında vajina girişinde ya da derinlerinde hissedilen sürekli veya tekrarlayan ağrıdır.
Olası Nedenler:
- Enfeksiyonlar: Vajinal mantar, bakteriyel vajinozis veya cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ağrıya neden olabilir.
- Hormonal Değişiklikler: Menopoz sonrası östrojen seviyesinin düşmesi vajinal kuruluk ve elastikiyet kaybına yol açarak ilişkiyi ağrılı hale getirir.
- Jinekolojik Hastalıklar: Endometriozis, yumurtalık kistleri, pelvik inflamatuar hastalıklar derin disparoniye sebep olabilir.
- Travma ve Cerrahi Müdahaleler: Doğum yırtıkları, epizyotomi skarları veya pelvik cerrahiler sonrası da ağrı görülebilir.
- Psikolojik Faktörler: Stres, kaygı, ilişki sorunları ve geçmiş travmalar ağrının şiddetini artırabilir.
- Tedavi: Disparoninin tedavisinde altta yatan nedenin tespiti önemlidir. Vajinal enfeksiyonlar antibiyotik/antifungal ilaçlarla tedavi edilirken menopoz sonrası kurulukta hormon tedavileri ve vajinal nemlendiriciler faydalıdır. Endometriozis ve diğer pelvik hastalıkların tedavisinde medikal veya cerrahi yöntemler kullanılabilir. Psikolojik destek, pelvik taban fizyoterapisi ve düzenli vajinal bakım ağrı yönetiminde etkilidir.
Cinsel İşlev Bozukluklarının Nedenleri
Cinsel işlev bozuklukları genellikle çok faktörlüdür:
- Fiziksel Nedenler: Diyabet, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları, prostat sorunları, hormonal dengesizlikler, kronik hastalıklar.
- Psikolojik Nedenler: Depresyon, anksiyete, stres, ilişki sorunları, cinsel travmalar.
- İlaç Yan Etkileri: Antidepresanlar, antihipertansifler ve bazı hormon ilaçları cinsel işlevleri olumsuz etkileyebilir.
- Yaşam Tarzı Faktörleri: Sigara, alkol, yetersiz egzersiz ve sağlıksız beslenme cinsel sağlığı olumsuz etkileyen en önemli faktörlerdir.
Tanı Yöntemleri
Cinsel işlev bozukluğu şikayeti ile başvuran hastalarda detaylı bir değerlendirme gerekir:
- Ayrıntılı hasta öyküsü ve fizik muayene
- Hormon seviyelerinin değerlendirilmesi
- Kan şekeri ve kolesterol testleri
- Psikiyatrik değerlendirme
- Gerekirse görüntüleme ve özel testler (ör. Penil Doppler ultrasonografi)
Cinsel İşlev Bozukluğu Tedavisi
Tedavi, sorunun kaynağına göre bireyselleştirilir:
- İlaç Tedavisi: Sertleşme sorunlarında PDE5 inhibitörleri, hormonal bozukluklarda hormon tedavileri kullanılabilir.
- Psikoterapi: Bireysel veya çift terapisi özellikle vajinismus, anksiyete ve depresyona bağlı bozukluklarda etkilidir.
- Cerrahi Yöntemler: Peyronie hastalığı, ileri erektil disfonksiyon ve anatomik bozukluklarda cerrahi tedavi tercih edilebilir.
- Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı beslenme, egzersiz, sigara ve alkolün bırakılması cinsel sağlığı olumlu etkiler.